
Azerbaycan’ın Realizm Şairi
Mirza Ali Ekbaer Tahirzade (Sabir)[1]
Hani Sahip Hasanoğlu
Azerbaycan halkının büyük şairi Ali Ekber Sabir, 1962’de Şamahı şehrinde dünyaya göz açtı. Küçük yaştayken o çağın büyük şairi Seyit Azim Şirvanı Sabir’in şiir yeteneğini keşfedip ve şiirlerini basmaya meraklandırmıştır. Oysa Sabir’in atası Meşhedi Zeynelabidin, oğlunu dini bir okula tamamlamasını arzu ediyordu. Bu nedenle Sabir babası tarafından türlü işkenceye maruz kalmıştır. Onu evden bile kaçmaya düşünmem zorunda bırakmıştır. Sonra İmam Rıza’nın Meşhet Şehrindeki ve İmam Hüseyin’in Kerbela’yı mukaddes şehrindeki şerife yatırlarını ziyaret bahanesiyle Sabir evden çıkarak orta Asya’nın birkaç kentlerini seyahat edebilmiştir.
Sabir seyahatten büyük zevk duyar, ancak şairin gezintisi çok sürmez. Çünkü babasının ölüm haberini duyunca derhal yurduna dönmek zorunda kalır. Aynı zamanda edebiyat çalışmalarını sürdürmekte de halk tarafından kimi direnmelerle karşı karşıya kalmıştır. Ancak, bu engelleri Avrupa da tahsil gören dostlarının yardımıyla yönetebilmiş ve kısa bir sürede şöhreti bütün Kafkasya ve İran’da yayılmıştır.
Aslında onun şöhrete hızla kavuşmasının temel nedeni, şiirlerinin realizm köküne dayanmasından üretilip kaynaklanmasındandır. Yanısıra şiirlerini halk diliyle yazması ve güzel bir üslupla milletin dert ve kaygılarını dile getirmesinden ileri gelir. Sabir, gazel, kaside, mersiye ve tenkit ile toplumsal konular üzere milletin felaket ve sorunlarını yansıtmakta üstün başarılar sağlamıştır.
Şairim çünkü vazifem budur aşar yazarım
Günü parlak gündüzü ağ, geceni kar yazarım
Bedi bed eğrini eğri, düz hem var yazarım
İşte Sabir şiir yolunda, şereflen dirici bir yol olarak seçmiştin kendine ve bana içten inanmıştır. Çünkü o, şiir hayatı boyunca azatlık ve insan mutluluğu uğrunda direnmeye çağırmak, milletin haline acımak, yoksulları savunmak ve toplumsal hastalıkları kınamak, o sıralarda kadın az etliğinde bulunmak, zulüm ve istidat karşı güç göstermek, derebeyliğe ve insanın istikralına karşı türlü cesaretlerde bulunmak ve tüm bu prensiplere inanarak realizmin ara çizgilerini Azerbaycan şiirinde iman ve azimetle çizmiştir.
Sanma ezdikçe felek bizleri varanlık olur
Un temennası ile buğday değirmenlik olur
Karışıktır helelik milletin istidadı
Elenirse, saf bir yan, tozu bir yanlık olur
Çalkalandıkça, bulandıkça zaman nehre gibi
Yağı yağ üste çıkar ayranı ayranlık olur
Kimi ki insanı severe aşığı hürriyet olur
Bele hürriyet olan yerde de insanlık olur
Bir çağın artık bir zamandan önce yukarıdaki şiirde anlatılıp betimlenen toplumun halini Sabir gibi der bir şair derin bir biçimde sezip kavrayabilmiş ve keskin zekasıyla o hâlâ uygun benzetme ve istiareler aktarıp durumu daha de gerginleştirmiştir. Şiirinde kısa hayatı devrimcilik faaliyetini eklemiştir.
Sabir yaşamı boyunca ve insani eksen alarak tüm şiirlerini onlara adamıştır. Hasis hacılar yetim malını yen müminler, yoksullara yardımca bulunmayan kimseleri vakfettikçe, “Sabir” incelemeye başlarlar. Bu baskılara dayanmayan Sabir; Bakü’ye göz eder, oysa Bakü’de karşılaştığı ağır hayatın koşulları şiirlerini daha da kesinleştirmiştir.
Ektiklerimin tamamı yandı
Feryatlarım göğe dayandı
Sen hele kanma
İnanmırsan inanma
Ferahlan amelinden
Uatanmırsan utanma
Millet nice taraç olur ne işim var
Düşmanlara muhtaç olur olsun ne işim var
Ses salma yatanlar ayılır koy hele yatsın
Yatmışları razı değilim kimse oyatsın.
İşte şairin bu tür şiir numunelere onun bir çağ öncesi ve Azerbaycan halkının geleceği uğrunda ve bu halkın fikir gelişmesi yolunda, gerçek hayat yolu seçme mücadelesinde sunduğu sonsuz direnişinin örnekleridir. Şair Sabir yaşadığı çağın tüm sorunlarını dert etmiştir. Halkını kurtaran ve aydınlığa kavuşturan ilmi ve başka faktörlere değinmiştir.
Bu özet ve kısa yazıda 1911’de gözlerini dünyaya yuman Mirza Ali Ekber “Sabir” ’i bütün şiir yönleriyle incelemesinin imkânsız olduğu için gelecek bir yazıda açıklayan kasidelerini izlemeye uğraşacağıma söz veriyorum.
Ne gam uğratsa da beni iftaya zaman
Men gidersem de meramım gene dünyada durar.
***
[1] Hani Sahip Hasanoğlu, Azerbaycan’ın Realizm Şairi Mirza Ali Ekber Tahirzade (Sabir). Kardaşlık dergisi, Yıl: 42, Sayı,211-212 Şubat-Mart, 2005, s, 21-22